Aşk Kurabiyeleri


Dün gece royal icingle yaptığım aşk kukileri..Kurabiyeleri süsleme kısmına bayılıyorum..İnsan saatin nasıl geçtiğini anlamıyo bile..



Şeker hamuru yerine yapması çok kolay olan royal icingle süsledim kukileri.Aslında bu sefer koyu kıvamlı olmasını istedim desen ve çiçek çalışabilmek için.Bunun için normal tariftekinden daha fazla pudra şekeri kullandım.Yinede olmadı..Tutturamadım kıvamını!!Pudra şekerini ekstra ekstra koymayınca olmucak anlaşıldı.





Şimdilik bu kadar..Tatlı günler..
Sevgiler


Çilekli,kivili,çikolatalı,böğürtlen reçelli cheesecake


Öğrenciyken İstiklal'deki Özsüt'ün ikinci katında yemeye alıştım fazla doyurucu gelen ve zorla bitirebildiğim cheesecakelere.İlk başta küçük gibi gelen porsiyon o yoğun kıvamıyla beni çok zorlamıştır.Ama çok severim kendilerini..,)

Sonunda ne zamandır yapmak istediğim çoğu insanı tadıyla delirten bu peynirli keki deneme fırsatım oldu.New York tarzı cheesecakeleri daha çok sevmeme rağmen pişmeyeninden yaptım.Belkide daha kolay olduğunu düşündüğüm için ama sanırım 2. deneme fırına girecek.


Yine merak edip cheesecake in atalarını araştırdım biraz...Geçmişinin bu kadar eskiye dayanabileceğini düşünmemiştim ama ilk cheesecake 1.yy da tarım ve mutfakla ilgilenen Roman Marcus Porcius Cato (234-149 B.C.) tarafından yapılmış.Tarif libum diye geçiyor yani Roman cheesecake i:

Libum to be made as follows: 2 pounds cheese well crushed in a mortar; when it is well crushed, add in 1 pound bread-wheat flour or, if you want it to be lighter, just 1/2 a pound, to be mixed with the cheese. Add one egg and mix all together well. Make a loaf of this, with the leaves under it, and cook slowly in a hot fire under a brick.

Bu küçük cheesecakeler ilk olimpiyat oyunlarında servis edilmişler.Zamanla yunanlılar ve Romanlar tarafından tarif biraz değiştirilmiş ve diğer ülkelere yayılmış.İşte bu ülkelerde de farklı tarifler çıkmış ortaya.Kullanılan peynirlerin tariflerdeki etkisi tartışılmaz.

Örneğin;İtalya'da ricotto peyniri kullanılırken Fransa'da Neufchatel ,Almanya'da quark cheese , Amerika'da ise Fransızların peynirine göre daha kremamsı olan cream cheese kullanılıyor.


Ben ise Pınar'ın 400 gr lık büyük boy labne peynirini kullandım.Maalesef diğerlerini bulamadım ;)Tarifi cafe fernando 'dan .Asıl tarif mandalinalı olmasına ve bisküvi kullanılmamasına rağmen benimki biraz farklı oldu..

Tabanı için Burçak bisküvi,tereyağı ve file fındık kullandım.Kreması için Cem'in söylediği yöntemi birebir uyguladım.Yağ oranı düşük labne peynirini kağıt havluda 1 saat kadar bekletip fazla suyun gitmesi ve yağ oranının arttırılması işlemi gayet başarılıydı.Diğer pahalı peynirleri hem bulmak zor hemde pahalı diye düşünürsek süper bi yöntem bence..

Süslemeye gelince sonunda berry geçen her meyveyi çok sevdiğim için bulabildiklerimle yetindim ve böyle birşey çıktı ortaya..1 gece dolapta bekledikten sonra yeme kısmı çok zevkliydi...En kısa sürede başka bir tarifle yeniden deniyorum,)..Tatlı günler....

Sevgiler..

Renkli macaronlar ve artık pastakoliğiz

Bol bademli kocaman iki parça kurabiyenin birleştirilmesiyle yapılan çocukluğumda 1 tanesiyle acayip doyduğum acıbadem kurabiyesini biliriz hepimiz..Pütürlü bir yapısı vardır ve macarona göre daha serttir.
Yumurta akı ve pudra şekerinin çırpılmasıyla yapılan meringue bizim bildiğimiz adıyla bezeyide hepimiz biliriz. Çok kolay ve 10 dakikada yapılan içi boş,bol şekerli,kıtır tatlılardır.
Macarona gelirsek, acıbadem kurabiyesiyle bezenin karışımı diyebiliriz..En azından bana göre öyle,)





Fransa'dan çıktığını bildiğimiz macaronun atalarınıda merak ederek birkaç bilgiye ulaştım.
Macaron adı italyanca da 'iyi ve ince hamur' anlamına gelen maccherone'den geliyormuş.İlk macaron 1700'lü yıllarda bir italyan ailesinin aşçıları tarafından yapılmış ve italyan rahibelerle Fransa'ya getirilmiş.
Bir başka söylentide 18.yy da macaronun ilk tohumlarının kuzeydoğu Fransa'nın Nancy şehrinde atıldığı.
Bugünkü kullanılan formuna kavuşmasında ise Fransa'nın en ünlü pastanelerinden Laduree'nin sahibinin kuzenin payı varmış.Yine Fransızlarda bitiyor iş yani..



Şimdi gelelim kökeni yüzyıllar öncesine dayanan benim ise daha yeni yapma fırsatı bulduğum macaron tarifine..Tarifi David Lebovitz'in sayfasından aldım.Aslında asıl tarif kakaolu ama benimkiler renkli oldu..


Malzemeler:
100 gr pudra şekeri
50 gr file badem
3 yemek kaşığı şekersiz kakao(15 gr)
2 adet yumurta akı
5 yemek kaşığı şeker(65 gr)

Çikolatalı Ganaj için:
113 gr bitter çikolata
1/2 bardak çiğ krema
2 yemek kaşığı tereyağ(oda sıcaklığında)

Yapımı:
Erkenden soğuması için ilk krema yapımından başlıyoruz.Sos tenceresinde kremayı kaynayıncaya kadar ısıtıyoruz.Sonra küçük parçalara ayırdığımız bitter çikolatayı kaynamış kremanın içinde eritiyoruz.Altını kapatıp içine tereyağını ekleyip eritiyoruz.Kremamız hazır şimdi soğutmaya bırakabiliriz.
Macaron hamuru içinse ilk pudra file bedem,pudra şekeri ve kakoyu robotta bedemlerin yağı çıkıp şekerle bütünleşene kadar çekiyoruz.Gıda boyası kullanacaksanız ilk sadece şeker ve bedemi çekip boyaları sonra içine ekleyebilirsiniz.Ben öyle yaptım.Başka bir cam kasede yumurta aklarını tepecikler oluşana kadar çırpıyoruz.Sonra yavaş yavaş şekeri ilave edip olabildiğince fazla çırpıyoruzki tepecikler sert bir kıvam alsın.
Şimdi sıra iki malzemeyi spatulayla aşağıdan yukarıya hareketlerle birbirine karıştırmak.Hamurumuz tamamsa sıkma poşetiyle yağlı kağıt serili tepsiye eşit boylarda hamurdan çıkabiliriz.


Macaronların piştikten sonra üstünün kıtır kıtır olması için macaronları 1 saat dinlendirmeye bırakmamızda püf noktalardan birisi.
1 saat sonunda 175 C'lik fırında 10 dakika pişiriyoruz.Fırında çok kalmamaları da başka bir püf nokta..Macaronlarımızın o enfes kokularını aldıktan sonra soğumaya bırakıyoruz.Soğuyan macaronların arasına kremalarını sürerek buzdolabında bir süre bekletiyoruz.Ertesi gün yediğimiz macaronların tadı daha güzeldi gerçekten..Macaronları buzdolabında 3-6 C'de saklayarak 10 gün boyunca taze şekliyle muhafaza edebiliyoruz.


Divan Pastanelerinin macaron ustası Germain Herviault 'na göre az şeker ,bol aroma iyi bir macaron için en önemli şey.Ama ünlü şef dünyanın en iyi bademleri yani Türk bademleriyle yapılan macaronlarında çok daha güzel olduğunun altını çizmiş.Bu bakımdan şanslıyız sanırım.
Fındığın, bademin ve daha birçok şeyin en iyisine sahibiz.Yeterki kullanmayı bilelim..İşte bu kadar yapılışı kolay ama püf noktaları çok bir macaron tarifinin sonuna geldik...


Not:Aynı tarifi uygulamama rağmen benim macaronlar tam istediğim gibi olmadı..Birkaç deneme daha yapmak gerekiyor..

Bu arada sabah Ayşe Yaman'dan gelen maille artık pastakolik listesinde olduğumuzu öğrendim..Pastakolikliğimiz tescillenmiş gibi hissediyorum..;)


Sevgiler..

Tatlı günler

Hoşgeldin Nil


Marmaris'teki arkadaşım Duygu'nun minicik tatlı kızı Nil için hazırlandı bu pembe kukiler..Aslında Nil doğalı 1 ayı geçmesine rağmen ben biraz geç kaldım ..




Duygu'yla Marmariste liseden arkadaşız.Tabi baya bi zaman geçti lise yıllarının üstünden..Duygu evlendi ve bir oğlu bir kızı var şimdi..Kıskanmıyorum desem yalan olur heralde..:)Çocukları çok seviyorum..




Üsttekiler bildiğimiz kurabiye hamurunun kırmızı gıda boyasıyla renklendirilmesiyle yapılan minik gül kurabiyeler..Düğün ve sevgililer günü içinde yapılabilir..Biz Nil için yaptık..
Duygucuğumu, İsmet'i ve minik Nil'i kocaman öpüyorum...Hoşgeldin nil..



Bir yandan disco kralını seyredip bir yandan bişeyler yazmaya çalışıyorum hala..Şimdilik benden bu kadar..;)
Sevgilerr


Düğün kurabiyeleri



Ve işte ilk düğün kurabiyelerimiz...Bir farklılık olsun dedim ve lacivert takımlı bir damat çıktı ortaya..Aslında siyah boyamızın olmamasından..;)ne yapalım elimizde ne varsa değerlendirmek lazım..


Arkadaşım Duygu'nun minicik kızı Nil için hoşgeldin kukileri yaparken dedim bide damatla gelin deneyelim..



Gül kurabiyeler Özge'nin fikri..Şeker hamuruyla gül yapmaktan daha yararlı olduğunu düşünüyorum..Kurabiyeler yenebiliyor en azından..;)Ama en kısa sürede aromaya ihtiyacımız var..Bu hafta aroma ve jel boya almamız şart oldu..Şimdiye kadar hep şeflerin tariflerinde kullandığı vanilla aromasını artık bende kullanmak istiyorum...:)

Aralara küçük nazar boncukları ve kırmızı gül kurabiyelerde serpiştirince bunlar çıktı ortaya..Düğünüm olduğunda bakalım kendime neler yapıcam ..Şimdilik uzak görünüyo ama .. Sevgilerr..

Kakaolu Islak Cupcake



Bir arkadaşım için hazırladığım cupcake ler aslında browni tarifinden esinlenerek yapıldı..Yoğun ve ıslak kıvamlı bir browni istiyordum ama kağıt kalıplara girince cupcake oldu bizim browniler..;)Aynı browni yapar gibi fırından çıkar çıkmaz çikolatalı sosundan ekleyince leziz bişey çıkıyor ortaya..Cupcake ler biraz dinlendikten sonra üstü için krema arayışına girdim ..Cupcake diyince ilk akla gelen sitelerden cupcakeblog 'a uzun bir süre baktıktan sonra buttercream yapmak yerine evde olan krema ve pudra şekeriyle pek kıvamlı olmasada bir krema hazırladım..Sanırım biraz daha pudra şekerine ihtiyaç vardı..:)



Üzeri içinde bir nebze hormonsuz olduğunu düşündüğüm marketten alınan çilekle süsleme yaptım .Çilekler en azından kokuyordu..Berrygillerin hepsine bayılırım..Yurtdışında heryerde satılmasına rağmen malesef Türkiye de hepsini bulmak çok zor...Tohumlarını alıp kendim mi yetiştirsem diye düşünmüyor değilim..:) Şimdi ıslak cupcake in tarifinde sıra..
Malzemeler:
Kek için:
3 tane yumurta
2 su bardağı şeker
2 su bardağı un
3 kaşık kakao
1 su bardağı sıvı yağ
1 subardağı süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
yarım çay kaşığı karbonat
Sos malzemeleri:
2 kaşık pudra şekeri
2 kaşık kakao
2 su bardağı süt
1 tam kare bitter çikolata(100 gr)
Kreması için:
1 paket krema
8-9 kaşık pudra şekeri
Yapımı:
Önce sos malzemeleri kapta karıştırılıp çikolatalar eriyene kadar pişirilir ve soğumaya bırakılır.Yumurta ve şeker kıvam alıncaya kadar çırpılırki ne kadar çok çırpılırsa o kadar iyi...Diğer malzemeler sıvı malzemeler eklenip tekrar çırpılır.Toz malzemeler ise ayrı biryerde elenip karışımın içine eklenir.İyice karışan sıvı kıvamlı hamuru krema poşetiyle muffin kalıplarının içine yerleştirdiğimiz kağıtların içine eşit miktarda paylaştırın.180 derecelik önceden ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişirelim.Fırından alır almaz sıcak keklerin üzerine kürdanla delikler açıp soğumuş olan sosu dökelim.Kek hemen sosu içine çekecektir..Dinlenmeye bıraktığımız cupcake in üstü için ise 1 paket soğuk krema ile 8-9 çorba kaşığı pudra şekerini kremşanti kıvamı alana kadar çırpıp kısa süre buzdolabında bekletelim.Keklerimizde soğuduktan sonra krema ve çilekle süslenmiş cupcake imiz hazır...Sıcacık kahvenin yanında süper oluyor...;)



Çikolatalı Fındıklı Muffinler



Bu muffinlerimiz ve kurabiyeler o kadar uzak biyere gitmek için yola çıktıki bugün...Hakkari Yüksekova'ya doğru yolculuklarına başladılar...



Özge ne zamandır nişanlısı Uğur için bir paket hazırlamak istiyordu.Uğur Hakkari Yüksekova'da askerlik yapıyor ama yaptıklarımızın blogdan takipçisi..Mesafe ne kadar uzak olsada (paket 4 günde gitti Hakkariye!!:) aşağıdaki kutu sonunda ulaştı..



Kukiler tarçınlı -zencefilli bilinen tarifle yapıldı.Çikolatalı muffinlerin tarifi ise aşağıda..Bu sefer biraz erken çıkarttık fırından ..Islak kek gibi daha güzeldi tadı..;)
Malzemeler:

2 su bardağı un
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 çay bardağı toz kakao
4 çorba kaşığı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
2 çay kaşığı sıvı vanilya ya da 1 paket vanilya
1 su bardağı kıyılmış bitter çikolata ( 80 gr kadar)
1/2 su bardağı rondoda çekilmiş fındık
Yapımı:

İlk yumurta ve şekeri kremsi bir hal alana kadar mikserle çırpalım. İçine yoğurt ve sıvı yağ ekleyip tekrar çırpalım.Un,kabartma tozu,vanilya, toz kakao 'yu ayrı bir kaba eleyip karıştıralım.
Kuru malzemeleride ilave edip homojen bir kıvam alıncaya kadar çırpmaya devam edelim.
En son fındıkları ve çikolataları ilave edip, spatulayla alttan üste doğru havalandırarak hamuru karıştıralım.
Orta boy muffin kalıplarına kağıtları yerleştirip kaşıkla ya da krema torbasıyla kağıtların üstünde açıklık kalacak şekilde dolduralım.Yaklaşık 24 tane muffin çıkıyor..
25-30 dakika pişirdikten sonra mis kokulu muffinler hazır..Afiyet olsunn..
Sevgiler

Babamın Doğumgünü..:)

Pastamız dün gece yapıldı..Deniz hastası olan babamın doğumgünü için şöyle deniz temalı güzel bi pasta yapalım dedik..




Tüm çocukluğumuz Datça'nın o tertemiz denizinde geçti Özgeyle..Tabi bunda denizden ne çıkarsa yerim diyen babamın etkisi çok büyük..:)Tam bi deniz insanı..Datçadayken küçük bir yatımız vardı.Bizimyat:)Onun miçolarıydık biz babam kaptan.Hep denizin üstündeydik..Koya gider sonrada denizin içinden çıkmazdık heryerimiz buruşana kadar..Babam tüfekle balık yakalamaya gider o yuvarlak tel balık dolu dönerdi..Tabi mangallar yakılır o balıklar hepbirlikte afiyetle yenirdi..Ama balıktan önce kayaların üstünden taşla vurarak çıkarttığımız beyaz midyeleri közlerdik bi güzel..:)Bizim çocukluğumuz güzeldi..Organikti!!Şimdi Bizimyat yok tabii..Datçaya 2-3 günlüğüne gidip kendimizi denizinin içine attığımızda şanslı sayıyoruz..Ama olsunn..Şanslıyız yinede..



Uzun yıllar Datça'da yaşadıktan sonra gençlik yıllarımızda Marmarise taşındık ve ailem hala orda..Haftasonu biz Marmaris'e gidecektik onların yanına ama bu sefer onlar geldiler..Hemde İzmir'deki blogcu arkadaşlarla tanışacağımız toplantıdan 30 dakika önce..Babamında doğum günü olduğu için toplantıya gidemedik..Son andaki değişiklik için özür dileriz tekrar..




Toplantıda yeni arkadaşlarla tanışmayı düşündüğümüz saatlerde aşağıdaki pastamızı kesip babamın 1 yaş daha gençleşmesini kutladık..:)Pastasını sevdiğini görünce daha bi mutlu olduk tabii..Hayalimizde çok daha farklı bir tasarım vardı ama sade birşey çıktı ortaya..Gece geç saatte yapmamızın etkiside büyük sanırım..Ama deneyimlere devam..

İyi ki doğmussun baba..İyiki denizi çok sevmişsin..Bize de sevdirdin..Bize çok güzel bir çocukluk geçirttin..


Chocolate Chip Cookies

Gece gece çayın yanına şöyle bol çikolatalı bi kurabiye istedi canım...Aslında macaron yapmak istedim ama malzeme eksikliğinden bu sefer çikolatalı kukilerle seratonin hormonumuzu arttırıp gülücükler saçtık özgeyle..:)




Tariflere harfi harfine uymayı sevmeyen ben yine bi değişiklik yapıp çikolatalı kukinin hamuruna bide kakao ekleyip kapkara bişey çıkarttım ortaya..Yaptığım şeylerde benim değiştirdiğim ya da bana özgü bişey olsun isterim hep..Hatta uzun seneler kitaptaki o tariflere bakıp kurabiye yapmak istemediğimden çokk tepsi kurabiyeyi feda ettiğimi iyi hatırlıyorum..:)Ama benim için daha heyecanlı oluyo sanırım..Ne çıkacağını bilmeden sadece istediğimi yapmak ..Ama artık işin ciddiyetinin farkındayım..Desperate Hausewiwes 'da Bree'nin yaptığı keklerin tariflerini saklaması gibi iyi tarifler iyi pasta yapmak için temel yapıtaşı..Farkındayım..;)






Kukilerin tarifini portakal ağacı'ndan aldım.Nette kısa bir araştırma yaptıktan sonra fotoğraftaki güzel kurabiyeleri görünce tamam dedim bu tarifi deniyorum.. Tabi ufak tefek değişiklikle..Hamura kakao ekleyip,espresso koymadım.Esmer şeker yerinede beyaz şeker kullandım.

Damla çikolatalı kurabiyeler

Malzemeler:

1/2 su bardağı tereyağı (125gr)
1 su bardağı kahverengi şeker
3 yemek kaşığı toz şeker
1 yumurta
2 tatlı kaşığı vanilya esansı (ben 1 paket vanilin kullandım)
1+3/4 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1,5 çorba kaşığı kakao
1/2 tatlı kaşığı tuz
isterseniz 1+1/2 tatlı kaşığı espresso (toz)
1 su bardağı bitter damla çikolata
not: su bardağı normalden büyük olmalı

Yapımı:

Fırını 150C'ye ısıttım.İlk tereyağını ve şekerleri krema kıvamına gelene kadar karıştırdım.Esmer şeker yerine biliğimiz beyaz şekerle kullandım.
Yumurtayı ve vanilyayı ekleyip 30 saniye daha karıştırdım.
Başka bir kapta unu, kabartma tozunu, tuzu ve kakaoyu karıştırıp bunu diğer malzemelere ekleyip düşük hızda yaklaşık 15 saniye karıştırdım. Tarifteki espressoyu birdahaki sefere deneyeceğim sanırım..
En sonunda da damla çikolataları ekleyip tahta bir kaşıkla karıştırıp top haline getirerek oklavayla yaklaşık 2 cm kalınlığında açtım.Genelde yuvarlak olan kurabiyeleri dikdörtgen kalıpla şekillendirip tepsiye koydum.Yağ yerine yağlı kağıt kullandım .Kesinlikle daha kullanışlı.
Tarifte pişirme süresi 20-25 dk. demesine rağmen mis gibi kokuları alıp biraz daha kısa süre sonra kukileri fırından aldım.10 dakika sonra içi yumusak dışı kıtır kıtır kurabiyelerimizi çayın yanında afiyetle yedikk..;)


Kapadokya (Avanos-Ürgüp-Göreme)




İşte kapadokya günleri..
Bir kongre vesilesiyle gittiğim kapadokyada dört farklı gün geçirdim .
Denizle uzun bir yolculuktan sonra kaya evleri gördüğümüzde Nevşehir'e geldiğimizi anladık..Şehrin çok farklı bir mimarisi vardı kesinlikle..Hala eski zaman yaşantıları gibiydi.
Kapadokya da Otel Dedeman'da kaldık.ilk günümüzde otelden çıkmadık.Ee biraz yorgunlukta vardı.Ama ikinci gün gece ışıklandırılmış peri bacalarını,kaya otelleri,Ürgüp ve Göreme'nin o süper manzaralarına karşı uzun yıllardır bölgede şarap üretimine devam eden Turasan Şaraplarından içme fırsatımız oldu.Unutulmucak bir hatıra olarak yazıldı tabi bu keyif..


Kapadokya da resmen şaraba doyduk..Özellikle Ürgüp'te gece dolaşırken bulduğumuz şarap evinde sahiplerininde tavsiyeleriyle güzel şaraplar içtik.Eğer Ürgüp'e giderseniz bir gün kesinlikle tavsiye ederim..Şarap evinin adı Alianda..


En çok içtiğim ve sanırım en çok sevdiğim şaraplarda yandakiler..Kalecik Karası ve Cabernet Sauvignon...Eve dönmeden ikisinden birer tane aldım .













Artık kongrenin bittiği gün ise öğleyin otelden çıktık ve gündüz gözüyle Kapadokyayı dolaşmak için 6-7 saatimiz vardı..Bi minibüsle 20 dakika sonra Ürgüpteydik..Ama karnımız çok aç..:)Şöyle etrafa bi bakındık nerde ne yesek diye..Nerdeyse her işyerinin önünde ağzı hamurla kapalı birsürü testi görünce öğrendik ki burda testi kebebı yenirmiş..Uzun arayışlarla merkezde bi lokantada yedik testiden çıkan kebabımızı..Çok aç olmamıza rağmen bitiremedik..Testi baya büyükmüş sanırım..;)
















Yemek faslından sonra hadi dedik sıra Ürgüp'ü keşfetmeye geldi..Kaya evlerini, tüm Ürgüp'ü yüksekten görebileceğiniz Temenni'yi,ufak rehberimiz Sezer öncülüğünde Asmalı Konağı görmüş olduk..Birde önümüzü kesip bize zorla sürme çekip o sürmeleri satan teyzeleri unutmucam.:))Sürmeler zeytinyağı ve tereyağla hazırlanıyor..Hiçbir zararlı madde yok..Bayanlara duyrulur...:))Birde kayalara bitişik yapılmış konaklar çok ilginçti..Bilmiyorum başka bir yerde böyle bir örnek var mı ama bölge kendine has yapısıyla çok farklıydı gerçekten..Balona binemedik ama birdahaki sefere kaya otelde kalıp balona binicem inşallah..Sevdim Kapadokyayı..

Doğum günüm

Bugün benim doğumgünüm.................................................................
Canım kardeşim benim için gece 12 de bakkaldan yumurta alıp sabah erkenden kalkıp hatta hiç adeti olmadığı halde eksikleri almak için markete gidip bu güzeller güzeli pastayı yaptı..Pandispanyasını 2 gün önceden yapıp nasıl sakladı anlamadım bilee:)Sabah bi baktım kek kokusu yok ama pasta duruyo karşımda..Bana sordu ne renk olsun diye..Sarı yapalım dedim ..Mor güllerle süsleyelim..Ama bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim evdeki ilk denememizde bide.Kıyamadım kesmeye onu ..Ama 28 yaş pastamın tadıda kendi kadar güzeldi..Şimdiye kadarki en güzel doğumgünü pastamsın sen....
Söylenecek çok şey var.1 yaş daha ekledim yaşamıma..Bakalım yeni yaşımda neler çıkacak karşıma, neler öğretecek, neler gösterecek, nelerden etkilenecek, nelerden ders alacak, neleri kaybedecek, neleri başaracağım..Her yeni yılın getirdikleri ve götürdükleri farklı oluyo hayatımızda..Ama yaşadığımız anın kıymetini bilmemiz en güzeli sanırım..
Mutlu yıllar bana..

Mini muffinler



İşte mutfaktan çıkan mini mini miniler..Aslında bloglar arası 5 çayına lokmalık mini tadlar için hazırlanan bu muffinleri son gün hazırladık ama gönderemedikk:)Olsun geç te olsa biz sayfamıza koyalım ..Tek bir muffin hamuruyla farklı boyutlarda değişik bikaç şey çıkardık ..





Resimdeki şeker hamurları bizim mutfaktan çıktı bu sefer..1 gün dinlendikten sonra artık deneyelim dedik.Ama biraz daha yumuşak olması gerekiyor sanırım..Tabi elimizde yumuşadı ama ..Yinede görüntüyü sevdik..:)









Bu muffinleride bitter kuvertür çikolatayla kapladık..Kahve dünyasından aldığımız kuvertürü kullandık.Muffinler portakallı ve tabaktaki sosta portakal ve kiviyle hazırladım .Çikolatanın o yoğun tadını biraz da olsa alması için..Biraz smoothie ye benzedi gibi..




Bu son muffinleride kremayla tadlandırdık.Pastacının blogundan alınan pastane kreması kullanarak rendelenmiş portakal kabuğuyla bol portakal kokulu bişey çıkardık ortaya.. Aslında güzel bir tarif bulup öyle yapalım demiştik ama işte tarifleri harfi harfine uygulamak bana göre değil:)Mutlaka bi farklılık olması lazım ..Doğaçlama olan şeyleri daha çok seviyorum sanırım..



LinkWithin

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin